BİZ FUTBOLDAN NE KADAR ANLIYORUZ !

stanbul’da, A takımı Süper Amatör Ligde mücadele eden bir takımın Alt Yapı Teknik Sorumlusu olan Antrenör, yaşadıkları bazı sorunları kaleme almış. HİF Hakemleri yetersiz kalıyor2012-2013 futbol sezonunda İstanbul’da oynanan futbol müsabakalarında özellikle U14 ve U15 kategorilerinde Antrenörler, güç durumlarla karşı karşıya kalıyor. HİF Hakemlerin yönettiği müsabakalarda bazı HİF Hakemleri özellikle bazı kuralları hiç bilmiyorlar. Oyun kuralları kitabını okumadan, kuralları öğrenmeden sahaya çıkıyorlar, bunun neticesinde de ortaya ‘bu kadar da olmaz’ dedirten cinsten olaylar yaşanıyor. Kurallar mı değişti?Bunlardan birkaç tane sizlere örnek vermek istiyorum: Ceza alanın dışında kaleci bariz gol olacak olan şutu elleriyle tutuyor, Hakem düdüğünü çalıyor, serbest vuruş veriyor. Bariz golü bu şekilde engellemek oyun kuralları gereğince ihraç ile cezalandırılmalı ve böyle olması gerekiyor. Onlarca maçta olan bu örnekte nedense hiç kırmızı kart çıkmıyor. Yine bariz gol atma şansı olan oyuncu kaleciyle karşı, karşıya ceza alanın içerisinde tekme vurulup indiriliyor, penaltı veriliyor, kart yok. Biz Antrenörler itiraz edince, “bize verilen talimata göre böyle pozisyonlarda kart göstermeyin” diye söylendiğini dile getiriyorlar. Peki bunu Kulüpler, Antrenörler ve oyuncular biliyor mu? Hayır bilmiyorlar! İtiraz edince ortam geriliyor. Ben sormak istiyorum: Değişiklik alınan bir karar herkesin haberi olması gerekmez mi? Bu işle ilgili herkesin haberi olması gerekir kimden neyi saklıyoruz. Bir başka örnek cezalanın içinde sadece kaleci ve defans oyuncu var, defans oyuncusu topu ayağıyla kontrol edip kaleciye veriyor, kaleci eline alıp devam ediyor; itiraz ediliyor Hakem arkadaş “bir şey yok oyna” diyor. Böyle bir kuralın varlığından bile haberi yok Hakemin. Rakibin attığı şuta sırtını dönen defans oyuncusunun topuğuna çarpan top kaleye gidiyor kaleci eliyle tutuyor, buradan endirek serbest vuruş veriliyor. Kural belden aşağıya bilinçli olarak pas vermek diyor. Hatta tam açıklama ile ayak diz kapağı kıstas olarak alınmalı. Kurala göre devam maçın Hakemine göre çift vuruş. Kurallar mı değişti? Oyuncu atıyor, rapor yazmıyorlar!Başka bir maçta oyundan ihraç var, Federasyon ceza vermiyor araştırıyorsun, Hakem rapor yazmamış, bu ne ciddiyetsizlik? Adalet terazisi olması gereken Hakem kimin tarafına geçiyor? Adalet çizgisinden bu kadar uzaklaşılır mı? Rapor yazılıp ceza verilmeyecekse neden oyundan atıyorsun? Bir Hakem rapor ediyor ve X takımına ceza geliyor, başka bir Hakem XY takımına rapor yazmıyor, ceza gelmiyor. Soruyorum adalet terazisinin diğer topuzu nerede? Tek Hakem ile ancak halı saha maçı yönetilirBu yaş kategorileri futbolu bilen oyunculardan oluşuyor, neden bu müsabakalara tek Hakem veriliyor. Gelişme cağında olan bu oyuncuların değeri mi yok? Neden yeterince önem verilmiyor. Bu yaşta Hakemlere karşı oluşan güven ileriki yaşlarda olumlu tesiri olur. Bu kategoride Hakem hataları futbolcualr üzerinde yıllarca sürecek travmaların yolu açılmış oluyor. Ayrrıca maçlarda tek Hakem olunca onlarca hata olunca bu duygu başlamadan körelmiş oluyor. Tek Hakem ile ancak halı saha maçı yönetilir.Federasyon yetkilileri her defasında “paramız yok” diyorlar. Ancak ben buna kesinlikle inanmıyorum. TFF adeta para basıyor ancak Amatörlere paranın yüzünü kayiten göremiyorlar. Yetkililerin bu eksiklikleri görmesi ve acil önlem alması gerekiyor. Kendimizi kandırmayalım!Bir başka sorun ise yaşı büyük futbolcularla alakalı. Adamın lisansına bakıyorsun, 2000 doğumlu ancak adam en az 17 yaşında. Maça sakal traşı olmuş da gelmiş. Şimdi Federasyon bu konulara haliyle itiraz olmaz ise müdahil olamıyor ancak bizim canımız yanıyor. Gruplarında şampiyonluk yaşayan bazı takımlarda bu durum alenen belli oluyor. Bu yıllardır Türk sporunun ciddi bir sorunu. Ancak artık yeter. Her futbolcunun yaşıtı ile mücadele etmeye hakkı var? Günlük düşünen ve başarıyı sadece şampiyon olmak ve kupa almak olarak nitelendiren Antrenörler ve buna göz yuman Kulüp Yöneticileri ile Türk futbolu maalesef bir adım ileriye gidemez. Amatör Kulüpler kapanmaya doğru gidiyorAmatör Kulüplerimizin hali ortada. Birçok Kulüp kapanmanın eşiğinde. Amatörlerin kaderi yıllardır değişmedi ve öyle görünüyor ki, değişmeyecek. Üyelerden toplanabilen aidatlardan, lokallerde çay satımından ve futbol sevdalısı birkaç vefalı Yöneticiden rica-minnet alınan paralardan başka gelirleri olmayan Kulüplerimiz halen Türk futboluna sporcu yetiştirmeye gayret ediyor. Geliri olmayan, ancak lokal kirası, lisans masrafları, malzeme, antrenman için saha kiralama, yol masrafları, ve para kalırsa sporculara ödenek gibi giderleri olan Amatör Kulüpler, bu imkansızlıklarla daha uzun süre ayakta kalamazlar. Bu, gitgide kötüleşen şartlarda amatör kulüplerimizin ayakta kalmaları, sporcu yetiştirmeleri neredeyse imkânsız gibi. Antrenörler neden düşünülmedi?Amatör sporculara sağlık güvencesi sağlayan protokol, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalandı. Bu çok güzel bir haber, Bu haber amatör futbol camiasındaki yaklaşık 2 milyon faal sporcuyu kapsamasına rağmen ben sadece futbol olarak olayı değerlendireceğim. TFF, özelikle Amatör kulüplerden çok büyük paralar almakta. (transfer ücretleri, vize vesaire) Bunlar sadece futbol branşında. Türkiye genelinde bu miktar, senede 45-50 milyon lira yapar. Pekala, asgari ücretin altında çalışan, 2-3 maç sonunda Kulüp yöneticileri tarafından açıklama gereği bile duymadan görevine son verilen çalıştırıcı arkadaşlarımıza neden üvey evlat muamelesi yapılıyor ve neden bu durum protokole eklenmedi? TÜFAD Genel Merkez’i başka hesaplar peşinde koşuyorHer kulüpten 2 çalıştırıcı mı çok geldi de? İyi niyetimizle bu çok güzel projeye Antrenörlerimizi unutarak ilave etmediler. Peki TÜFAD Genel Merkezi ne yapıyordu bu sırada. Niye hatırlatmadılar? Ben cevabını vereyim o sırada Genel Merkez Antalya’da Veteranlar Turnuvası düzenliyordu. Burada ben yazımın konusunu değiştirerek, eleştiri oklarımı TÜFAD’a yönlendireceğim. Antrenörlerimize yapılan haksızlıklar gün geçtikçe artıyor. Haziran’dan itibaren güncelleme kursuna katılmayan veya ekonomik olarak gücü olmadığından katılamayan Antrenörlerin Diplomaları bir alt seviyeye düşürecekler ve artık 3.Lig ve 2.Lig’de Pro Lisans istenecek. Peki, TÜFAD Genel Merkez ne yapıyor? Tekrar söylüyorum Antalya’da Veteranlar Turnuvası yapıyor ve İstanbul Şubesini yıkmak için çalışmalarda bulunuyor. Çünkü ilk kez bir ili kaybettiler. Amatörlerin çoğunlukta olduğu bir Yönetim geldi ve TÜFAD Genel Merkez’i burayı geri istiyorlar. (Seçimlere katılmayan eski Başkan’ın İstanbul Şubesini seçimlerden dolayı Mahkemeye vermesi ve kayyum atanması için, başka birinin imza toplayıp Genel Kuru’la götürme çabaları gibi). Antrenörlerimiz artık gerçekleri görmek zorunda ve haklarını aramak zorundadır. Çünkü bunu fazlasıyla hak ediyorlar. Amatör Antrenörler şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da üvey evlat muamelesi görmemeli. Yıllardır devletin bile altından kalkamadığı bir sorunu sırtına almış amatörlere ve amatör Antrenörlere üvey evlat muamelesi yapılması gücümüze gidiyor.